Çok zamandır Wolfram’ın sitesi rlm.at’de her sene Moson Model Show yarışmasına katılan modelleri görmekten Avrupa’daki diger yarışmalara burun kıvırır hale gelmiştim. İnsan Amerikan yarışmalarında P-51 ve F4U, İngiliz yarışmalarında Spitfire görmekten sıkılınca, Doğu Avrupa merkezli yarışmalardaki çeşitlilik göze çok hoş geliyor. Doğu Avrupalı modelcilerin sevdiğim bir diğer özelliği ise detaylara karşı olan özenleri.
Yarışmaya katılan modelcilerin geldiği şehirler harita üzerinde işaretlenmiş. Ankara’dan gelen modelcinin kim olduğunu ne yazık ki öğrenemedim.
Doğu Avrupa denince iki önemli yarışma söz konusu, Moson Model Show ve E-Day. Bu yarışmalar Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Polonya ve Belarus başta olmak üzere Doğu Avrupa’da ne kadar süper detay meraklısı, yaratıcı modelci var ise, hepsinin çalışmalarını bir arada görmek için kıymetli bir fırsat. Aynı zamanda yerel üreticilerin resin setlerini ya da yabancı dildeki modelcilik yayınlarını incelemek için de ideal bir ortam.
Ben de bu sene 20 Nisan Cumartesi günü, 17.si yapılan Moson Model Show’u ziyaret ettim. 2014 baharında gitmeyi düşünen modelci dostlar için yarışma bilgilerine ek olarak, nasıl gidilir, nerede kalınır gibi bilgileri kendi edindiğim tecrübeler ile paylaşmak istiyorum.
Moson Model Show, Macaristan’ın Mosonmagyarovar kasabasında yapılıyor. Buraya gitmek için en uygun yöntem Viyana’ya uçmak. Viyana havalimanından bir araba kiralayıp, 70 km mesafedeki Mosonmagyarovar’a bir saatte varıyorsunuz. Araba kiralarken sınırı geçip Macaristan’a gideceğinizi söylemeniz lazım, ayrıca GPS isterseniz faydası olur, 47 52 48N 17 16 27E koordinatlarını girerseniz yarışmanın yapıldığı binaya ulaşırsınız. Sınırı geçerken durup 5 Euro karşılığı bilet almanız lazım. Sınırda hiçbir kontrol yok, bizim boğaz köprüsü gişeleri gibi geçmişten kalma bir iki yapı var o kadar. Viyana ile Mosonmagyarovar arasında dümdüz bir otoban var ama hız limitlerini aşmamanızı öneririm.
Yarışmanın yapıldığı binadaki büyük salon. Bu katta sadece uçak, AFV ve figürler var. İkinci katta ise diğer kategoriler sergileniyor.
Yarışmanın yapıldığı yer bir üniversite binası, kampus içinde olmadığından nizamiye vb. yok, direkt binanın yanına arabanızı park edebiliyorsunuz. Yarışmaya katılacaksanız Cumartesi öğlene kadar giriş yapmış olmanız lazım. İsterseniz önceden online olarak da kayıt yaptırabiliyorsunuz. Yarışmada her tür model için kategori var, fotoğraflarda göreceksiniz, uçaktan, gemiye, bilim kurgudan, komik model kategorisine kadar çok zengin bir çeşitlilik sizi bekliyor.
Jüri değerlendirmesi amacıyla sergi alanının ziyaretçilere kapatılması gibi bir kavram yok, sabahtan akşama kadar kesintisiz olarak modellere bakabiliyorsunuz. Yarışmanın yapıldığı binanın dışında iki gün boyunca yiyecek ve içecek satışı var.
Hemen caddenin karşısında bir diğer üniversite binasında ise ikinci el model kitler, resin detay setleri ve kitapların satıldığı irili ufaklı standların bulunduğu bir kat var.
Caddenin karşısında model satışı yapılan bina.
Bol miktarda irili ufaklı standda çok ucuz olmasa da, oldukça çeşitli kitler satılıyor.
Eduard bu katta iki sınıf odasını kiralamış, birinde detay setleri diğerinde ise kendi kitlerini satıyor. Herkes kredi kartı kabul ediyor, fiyatlar Eduard standında çok makul diğer standlarda ise aşağı yukarı piyasa fiyatları geçerli.
Eduard’ın kendi kitlerinin satışını yaptığı oda.
Ben aksam saatlerinde fotoğraf çekeceğim için Mosonmagyarovar’da kalmayı tercih ettim, başka dergilerin fotoğrafçıları da çalıştığı için gece 22:00’a kadar sergi alanını açık tuttular. Mosonmagyarovar küçük bir kaplıca kasabası, bu sebeple çok miktarda 3 yıldızlı diyebileceğim otel var. Ben de böyle bir yerde kaldım, çok sade ama temiz bir odada yatıp, otelde kaplıcaya gelen misafirler için tabldottan çıkan tavuk haşlama ve patates kızartması yedim, hepsine yaklaşık 60 Euro verdim. Daha iyi şartlar isteyen ya da eşleri ile gelen arkadaşların kiraladıkları araba ile akşam Viyana’ya dönmelerini tavsiye ediyorum. Benim gibi gece fotoğraf çekmeseniz bile Mosonmagyarovar’da akşamüstü gidilebilecek restoran vb. sayısı çok kısıtlı.
Pazar günü ise öğlene kadar hayat normal ilerlerken, bir anda sergi alanındaki kitlerin hemen hepsi yarım saat içinde sahipleri tarafından paketlendi, masalar kaldırıldı, buraya sandalyeler dizildi ve saat 13:00 gibi ödül törenine geçildi. Bu tören İngilizce olmadığı için ne dediklerini anlayamadım ama neredeyse her modele bir ödül verildiğini söyleyebilirim. Ödülleri ise eski Mig-21 pilotları gibi havacılık ile ilgili insanlar veriyorlar.
Yarışmaya katılan modelcilerin çok büyük bir kısmına yetecek kadar ödül vardı.
Saat 14:30 civarında herkes gitti, ortam tamamen boşaldı, ben Pazar günü de etkinlikler sürer diye düşünerek Pazartesi sabahı uçağına dönüş bilet almıştım, siz böyle yapmayın Pazar günü akşamüstü uçağına rahatlıkla yetişirsiniz.
Ödül töreninden bir enstantane.
Yarışmaya katılan modelleri yakından inceleyip değerlendirdiğimde sizlerle paylaşmak istediğim birkaç husus var. Uçaklardan sonra ikinci büyük kategori olan AFV ve Diorama alanında modelcilerin yaratıcılıklarına hayran kaldım. Neredeyse hiç kimse bir zırhlı araç ve yanına iki adam koyup getirmemiş, her dioramanin bir hikayesi bir dinamizmi var. Bu yaklaşım biz uçak modelcileri için de önemli aslında, uçağın yanında sergilenecek bir iki parça model, belli bir hikaye anlatacak şekilde yerleştirilmiş personel bir anda tüm modelin havasını değiştiriyor.
Söylemeye gerek yok her bir model neredeyse mücevher hassasiyetinde işlenmiş, hem detay hem de boya isçiliği olarak katılan yüzlerce uçak arasında baştan savma model yok diyebilirim. Bu senenin teması Mig-21 idi, bu sebeple birçok Eduard Mig-21 çalışması görme imkânı buldum. Dikkatimi çeken enteresan hususlardan biri bu sene (belki de geçen senelerde de böyleydi) her modelde perçin açma çılgınlığı yaşanması idi. Bazılarında çok ölçülü ve başarılı iken bazılarında ise çok abartılı olduklarını göreceksiniz. Beni şaşırtan ise ekseriyetle riveter tekerlekleri ile perçin açıldıktan sonra modelcilerin yüzeyi zımparalamadan bırakmış olmaları idi, bu sebeple perçin deliklerinin etrafları krater gibi çıkıntı seklinde kalmış, halbuki #1200 zımpara ile üzerinden geçilse delikler kapanmıyor ve yüzey daha gerçekçi bir görünüme kavuşuyor.